matrix

Makina dili ve insan dili…

Makina dili deyince kulağa çok hoş geldiğinin farkındayım. Bilim kurgu filmlerinin çoğunlukla konu olarak ele aldığı robot-insan savaşları, yapay zeka devrimleri gibi ilgi çekici kurgular aslında bu noktadan çıkıyor. İlgi çekici olduğu için ben de biraz insanlar ve makinelar arasındaki benzerliklerden bahsetmek istiyorum. 

Etrafınıza bir bakın. Kullandığınız en küçük dijital elektronik cihazdan en büyüğüne kadar içerisinde iyi bir mühendislik çalışması ile döşenmiş olan haberleşme ve iletim sistemleri mevcut olduğunu göreceksiniz. Tıpkı bir canlının sinir sistemi gibidir. Her şeyi kontrol eden merkezi bir sistem, Input/Output üniteleri dediğimiz cihazın dış dünyaya açılan algı ya da tepki mekanizmaları ve bu mekanizmaları yöneten merkezi sistemin içerisine istediğimizi yapması için yazdığımız programlar yani yapay zekalar. Bizim gibi konuşuyorlar, algılıyorlar ve tepki veriyorlar. Aralarında konuştukları bir dilleri var. İşte bu dile makine dili diyoruz. Logic(Mantıksal) yapıda olan ve binary(ikilik) tabanda yazılan 0,1 lerden oluşan bu dil ile aslında bilmesek de biz de günlük hayatımızda çoğu kez makinelerle konuşuyoruz. Onlara istediklerimizi söylüyoruz. 

Logic Language de”0″ kapalı, “1” ise açık anlamına gelir ve bu terimler çeşitli operatör yardımı ile birbirleri ile kıyaslanır.  Bu operatörler AND, OR, NOT gibi operatörlerdir.  Tabi bunlar işin sıkıcı yanıdır. Asıl ilginç tarafı daha derinlerde saklı.

dijital

 Aklınıza gelebilecek tüm elektronik sistemler makina diliyle çalışır. Makinalar da tıpkı insanlar gibi  bir dil aracılığı ile anlaşırlar.  Veriler bu dil aracılığıyla makinalar arasında alınır ve verilir. Ve biz bu dil ile makinalarla konuşuruz, onları programlarken veya onlara bir iş yaptıracağımız zaman…  Fakat biz makinaların dilinden anlamasak bile onları programlayabiliriz. Kullanılan C, C++ gibi aklına gelebilecek her derleyici, bizim dilimizi makina diline çeviren bir tercümandır aslında.  Ve bu tercumanları kullanarak onlarla anlaşabiliriz.  Peki bu derleyiciler yokken nasıl anlaşıyorlardı?  O zaman da 0 ve 1 lerden oluşan programları kendileri hazırlıyorlardı. Bence bir kabus olmalı. 

makine dili

  Şimdi gelelim asıl soruya. Bu makina dili nereden doğmuştur?  Aslında bir çoğumuz makina dilinin ne olduğunu biliriz. Ama tam olarak nereden doğduğu muammadır. 

  Makina dili işlemcilerin ve tümleşik devrelerin ortaya çıkışıyla gün yüzüne çıkmıştır.  Ve bu devreler atomik düzeylere indirgenmiş haldedirler.  Şöyle ki; işlemciler milyonlarca hatta milyarlarca transistörler ve kapasitörlerden oluşmuştur. Bu elektronik elemanları 2 yada daha fazla atom bir araya gelerek oluşturur. Bilgisayar üzerinde yapılan bütün işlemler işlemcinin cell leri tarafından logic olarak gerçekleştirilir. İşlemcilerin içerisindeki transistörlerin büyük bir bölümü swich(anahtar) görevinde yani logic olarak kullanılırken kondansatörler ise aritmetik işlemlerin bir bölümünde kullanılırlar. 

   Şimdi milyonlarca birbirlerine bağlı atomik düzeyde elektronik devre hayal edin. Ve her bir devre birbirine bir anahtar vasıtası ile bağlı olsun. (Bu anahtarı bir transistör düşünün).  Bir anahtarı açmak bir çok devreyi kapatıyor yada açıyor olsun. Bu bir labirente benzer. İki seçenek vardır (açık yada kapalı) fakat bu seçenek durumunda birçok devreyi aktif yada diaktif etmiş olursunuz. İşte bu durumda onlara küçük bir voltaj uygulamanız yeterlidir. Bu voltaj makina dilinde 1 anlamına gelir ve transistöre switch olma özelliğini bahşeder. Ve bu şekilde  bu transistörler bir logic sistem oluşturular.  0 ve 1 lerden oluşan bir logic dil ortaya çıkar. Böylelikle analog sistemler birden yerlerini digijal sistemlere bırakır.  

makine dili2

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz